29 Eylül 2011

Gizemli Kağıt

Korkmuyordu. Ama kalbi heyecandan yerinden çıkacakmış gibi atıyordu. Bu heyecan hoşuna gidiyordu aslında. Pencereden O'na bakıyor, kendini sorguluyordu. Neden bakıyordu mesela şimdi camdan? Şöyle bir tipine baktı. Hoşlanacağı bir özelliği yoktu ki. Albenisi olan biri hiç değildi. Hatta ilk bakışta itici gelebilirdi insana. Düşündü, ilk karşılaşmalarında olumsuz bir düşünce geçmemişti aklından. Ama olumlusu da geçmiş değildi.

Neden şimdi heyecanlanmıştı. Konuşmadan eline uzattığı kağıda bakakalmıştı. Hala açmadı, içinde ne olduğunu bilmiyordu. Neden aklına ilk böyle şeyler gelmişti ki ? Böyle hissetmesine bir neden bile yoktu ortada. Kağıt elinde öylece duruyordu. Eli terlemiş, kağıtta iz oluşmuştu. Ani bir hareketle bıraktı kağıdı masaya. Ellerini avuşturdu. Sanki hala elindeydi. Canı sıkıldı bu hallerinden. Kağıdı aldı eline, oturdu koltuğa. Derin bir nefes alıp açtı kağıdı. Ne olabilirdi ki? Neler düşünüyordu durduk yere. Tanımıyordu bile doğru düzgün. O zaman niye kağıdı aldığı an açıp bakmadı. Kağıdı uzatırken gözgöze gelmişlerdi ilk kez. Bişey demeden kağıdı almış, kaçarcasına evine girmişti. Nedenini bilmiyordu. Sanki ilk kez başına geliyordu. Hoş başına ne geldiğini de bilmiyordu ki. Ne yazıyordu o kağıtta. Hala okuyamamıştı.

Kağıdı açtı ve okudu.

Gülümsedi...

2 yorum: