14 Mart 2012

Ayşe, Ayşe, Duy Sesimi

Neden Ayşe bilmem. Adını Ayşe koydum. En çok ona sarılmayı seviyorum.

Ayşem, Ayşem..” diyorum da bi ses vermiyor.

İçime sokacak derecede sıkıca sarılıyorum. Çıtı çıkmıyor. Eğer ki küçük bir yeğeniniz var ise, onu böyle sevemiyorsun ya, işte Ayşeler iyi geliyor bu duruma. İlaç gibi, antidepresan sanki. İnanın çok rahatlıyorsunuz.

Bazen onunla yatıyorum bile. Ama sabah kalktığımda yerde oluyor garibim.

Ayşe'yi bana ablam almıştı. O vakitler çalışmıyordum. Baya moda idi Ayşeler. Safinaz diye biliyordu. Ama tabiki benimki herkes gibi olamazdı. Bu sebeple adı Ayşe oldu.

Çok badireler atlattı. Yeğenim de oynuyor geldiğinde. Hatta kavgasını yapıyoruz. Yeğenim diyor “benim”, ben onu gıcık etmek için “benim” diyorum. Bıraktığı an kapıyorum. Çığlığı basıyor. Annemde bana kızıyor. Ama hoşuma gidiyor “cimcimeyi” kızdırmak. Yani eskiden. Şimdi büyüdü. İyice şımardı “şımarık”.

Şimdi kafası dahil her yerinde dikiş izleri mevcut. O güzelim saçları yok. Ne oldu tam bilmiyorum. Yani hatırlamıyorum.

Ama böyle de çok tatlı. Hala benim biricik “ Ayşem”.



Not: Resmin üstündeki yazıyı ben yazdım. Niye? O yazan forumda yayınlamıştım bir zamanlar ondan. Kendi adımı niye yazmamışsam..

4 yorum:

  1. Bende de aynısı vardı. Ama annem verdi birilerine, kime verdi bilemiyorum. İki sene öncesine kadar da duruyordu, verdiği için üzülmüştüm. Erkeği de vardı.

    Çok şekerler. Lâkin benim en vazgeçilmezim 'Fatoş' 20 senelik bebeğim. Renkten renge girdi, üstü başı eskidi, yüzü çizildi, sarardı, karardı bir şeyler oldu ama inatla saklamaya devam ediyorum.

    Annem artık atmamı söylüyor. Ama o benim en sevdiğim oyuncak bebeğim. Bütün bebeklerimin verilmesine razı oldum, ona bir türlü kıyamıyorum.
    Bir tek o kaldı. Her şeyim o benim. İlk alındığında üç yaşındaydım, doğum günümde halam almıştı. O zamanlar ağlıyordu, ses çıkıyordu, adını ben koymadım kutusunda 'Fatoş'yazıyordu. Ama ona yakışan bir isim oldu hep, o kadar tatlıydı ki... Yanımdan hiç ayırmazdım, onunla yatardım çocukluğumdan beri. Son bir senedir gardırobumda bir köşede öylece duruyor garibim. Artık onunla uyumuyorum. Büyüdüğümü kabullendiğimden ve artık kendime yediremediğimden olsa gerek. :)

    Ama ona olan sevgim hiçbir zaman değişmedi, değişmeyecek de... O hâlâ çocukluğumdan bu yana benim en iyi arkadaşım, sırdaşım...

    YanıtlaSil
  2. Ben Ayşe'yi 21 yaşımda aldım. (:
    Yani bundan 7 sene evvel. Ve bu yazdıklarımın çoğu bir ay öncesine bile dayanmıyor.
    Dedim ya en çok ona sarılmayı seviyorum. (:

    YanıtlaSil
  3. hehe Ayşe yle de tanıştıım:))

    Benim de böyle tavşanım var hiç ayrılmadım çocukluğumda çok uzun süre kucak kucağa geçirdik garibimle kurdelesi vardı boynunda gitti bıyıkları vardı çocuk aklı işte kız olsun diye kestik hatta pofuduk sakalları vardı çok pis olunca makinada yıkadık setleşti sonra onları da kırpmıştım. Hala durur ama pek severim ben deee.:))

    Ayşeye selam olsun benden o zaman:)

    sevgileer:))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok memnun olduk. :)
      Bizimki de çok badire atlattı. Yan saçları yok, farkettiyseniz. Aynı tavşanınki gibi olunca kestik. :D
      Sevgiler... Çok teşekkürler. :)

      Sil