13 Mart 2021

Gülmeyi Bilen Gözler 2

Bölüm 1


Öğretmen Iraz, eşinin karşısında sinirden ve öfkeden tirtir titriyordu.

"Sen ne ara böyle bir insan oldun ? ! ... Nasıl yapabiliyorsun bunu nasıl? "

"Ben işimi yapıyorum Iraz. Işimi. Senin bu koca evde yaşamanı sağlayan işimi."

Sesi de kendi de oldukça sakindi eşinin, Irazın aksine. Bu hep de böyle olmuştu aslında. Ani patlamalar yaşayan, bağıran çağıran  genelde hep Iraz olurdu. O ise sakince fırtınanın dinmesini beklerdi. Yine öyle olacağını seziyordu. 

"O evde yaşayan küçük bir çocuk var. Ve yatalak bir kadın. Bir insan o haldeyken bu yaptığını bile bile nasıl yaparsın bunu aklım almıyor. "

"Yatalak kadın mı? Küçük çocuk mu? Aynı evden bahsettiğine emin misin sen Iraz? O evde sadece bir adam yaşıyor. O da inatçı keçinin önde gideni."

"Hayır hayır. Aynı ev. Rengarenk olmuş ama eminim. Neden mi?  iki yanında dikilmiş senin yaptığın o koca binaları tanıdım. Yıkılsın da o güzel binalarınız tamamlansın değil mi? "

Sustu ve yine aynı şiddetle konuşmasına devam etti Iraz.

"Senin o inatçı keçi dediğin o adam, hem yatalak karısına hem küçük bir çocuğa bakıyor. Ya ben Irazın üstünü bir gün ütüsüz görmedim. Yemeği olmadan geldiği günü de bilmem. Hele ki okula geç kaldığını hiç. Düşünsene tüm bunları babası tek başına yapıyormuş. Böylesi fedakâr bir insana sen keçi diyebiliyorsun. " 

"Sen sırf tanıdığın için bu insanları böyle düşünüyorsun farkındasın değil mi? Zira ben birilerini evinden ilk kez çıkartmıyorum. Ki kaldı ki bunu yaparken onları sokağa da atmıyorum. Ama seni duyan, beni milletin evini başına yıkan bir cani sanacak. Sakin ol biraz. "

Eşine yaklaşıp elini tuttu. Iraz elini tutan ele sonra eşinin gözlerine baktı. Sonra delice bir ağlamaya tutuldu. Hıçkırarak ağlıyordu eşine yaslanmış. Tuttuğu eli sıkıca tutarak;

"Yapma.... eşi sadece parmağını oynatabiliyor diye sokak lambasının düzeneğini elinin altına getirmiş. Tek parmağı ile ona uzakta bile olsa ulaşabilsin diye..."

Eşinin elini öpüyordu bunları söylerken. 

Eşi Irazı oturttu. Ona su getirdi. Yüzünü sildi. Iraz ise hala titriyordu. 

"Iraz, bir eczaneye gidelim mi? Ne dersin? Belki müjdeli bir haber alırız."

Iraz anlamsızca eşine baktı. Eşi ise gülümsüyordu. Saatlerdir adama demediğini bırakmamıştı ama o gülüyordu. Irazda birden gülmeye başladı. 

"O neden peki?"

"Tüm bu sinir harbinin, ağlama krizinin sadece fedakar bir babadan kaynaklandığını düşünmüyorum da ondan. Hatırlarsan biz bir takım planları hayata geçirmeye başlamıştık. Hatırladın mı canım karıcığım. "

Iraz biraz düşündü bu sözlerden sonra. 

"Sahi olur mu ? "

"Neden olmasın. Gel hemen gidelim. "

Herşeyi bir anda unutan Iraz, eşiyle eczanenin yolunu tuttu.



....

.....


7 yorum:

  1. Güzel devam etmiş. Duygusal insanları severim, çünkü onlar düşünceli insanlardır. Birazcık diğer insanlar da düşünceli olsa keşke. :)

    YanıtlaSil
  2. yaa nolcak minik ıraz ve ailesine merak ettiim devamını geciktirme lütfeen :)

    YanıtlaSil
  3. Devamını hemen bekliyoruz heyecanlı bir yerde bitmiş :) Bakalım minik Iraz mı geliyor :)

    YanıtlaSil
  4. Allah alla yaa orda bırakılır mııı merakta bıraktıın :)

    YanıtlaSil
  5. Ne sıcacık bir öykü :)

    YanıtlaSil
  6. Eski bir Türk filmi vardı. Evleri yıkılacak koca bir aile. Makinenin önünde duruyorlardı. Okurken o film geldi aklıma. Merakla bekliyorum.

    YanıtlaSil
  7. Bu hikayeye ilk kez denk geliyorum seriyi hemen okumaya başlayacağım.Sıcacık film tadında bir öykü insanı içine çeken bir tavrıda yok değil

    YanıtlaSil