Düştük
mü, hemen sorarız.
Neden? Nasıl olur? .. diye.
Ama başkaları
sormaz pek. Dert etmez.
Kalkarız.
Hiç sormayız. Sorgulamayız, nasıl oldu diye. Bu sefer başkaları
sorar, dert eder. Nasıl oldu bu iş diye. Hatta başlar araştırmaya.
Düşenin
dostu olmaz, dedikleri bu galiba. Düşenin düşüşünü kimse
sorgulamaz. Konuşulmak için kalkman lazım. Ki konuşulsan ne olur,
konuşulmasan ne...
Sen
kalkmayı bilip, şükretmediysen, seni cümle alem konuşmuş da ne
olmuş. Asıl sorguyu kişi kendisine yapmalı. Değil mi?
Belki
de asıl mesele, kalktığımızı sanıp düştüğümüzü
görmemek. Ya da düştük derken kalktığımızı.
En
fenası; yanılmak. Gerçeği görememek.
Ve yine en fenası kendine göz göre göre yalan söylemek...
YanıtlaSilEvet.. belki de en büyük hata da bu.
Silİcsel sorgulama olmali insanda.
YanıtlaSilAyrica etrafa bagimli da olmamali,
Her dususte kalkmaya olan cesareti diger insanlarla aramiza engel koymada da gostermeliyiz..
Duseenin dostu olmaz.
Belki düştük sanarken, aslında kalktık düştüğümz yerden..
SilSorgulama önemli bu sebeple gerçekten.
Olduğumuz her yeri benimseyip, kim ne derlerden kurtulursak, canımızın yanması geçer geçmez düştüğümüzün bir önemi kalmaz.
YanıtlaSilBu yazı "hayat zor" dedirtti bana!! Nedense..
Aslında belki de zorlaştıran yine biziz.
SilBelki de :)
Silamaniin. aman düşmeyelim. ne diyolardı ya du bakayım, hah, Allah düşürmesin.
YanıtlaSil:)
Amin... Amin..
Sil:)