3 Aralık 2018

Aylardan Aralık

Aklındaki tüm düşünceler silinmiş. Öylece kahvenin üstünde tüten buhara bakıyordu. Kahve sıcak oda soğuktu. Üşüyor muydu.. hayır. Üşümek belki de şuan hissedeceği güzel şeylerden biriydi.
Aylardan aralık. Hava mevsimine yakışır bir şekilde soğuk. Ev soğuk. Soba soğuk. Sobanın yanında dizili odunlar soğuk. Odada sıcak olan iki şey var. Biri kahve. Diğeri de Aysel'in yanan yüreği.
Hala kahvesinden bir yudum almadı. Ama kahve hala sıcağım dercesine buharını tüttürmeye devam ediyor. Hâlbuki artık ilk anki gibi sıcak değil. Yalancı buharlar bunlar. Tıpkı kışın açan güneş misali. Sıcak sanırsın da aldanırsın.
Israrla çalan zilin sesiyle çıkmıştı,  daldığı buharlı yolculuktan. Kupaya dokundu. Soğumuştu. O da dayanamamıştı içerinin soğuk havasına. Sahi niye içmemişti kahvesini. Icmeyecekse neden yapmıştı ki. Alışkanlık... olabilir. Yıllarca kahvesini içmeden çıkmamıştı bu evden. Şimdi ise yapmış ama içmek istemiyordu. Icmeyecekse neden yapmıştı ki... Belki de herşey bir kahve ile eskisi gibi olabilirdi. Olur muydu peki... olmamıştı.
Şimdi kahvede soğuk, oda da soğuktu. Sıcak olan sadece Aysel'in yanan yüreği idi.
Aylardan aralık.
Aysel'in yalnız geçirdiği gün sayısı 32. Yakında aralık bitecek. Yeni bir ay, yeni bir yıl başlayacak. Aysel'in takvimi bitecek. Günleri nasıl sayacak.....



....
U.H.

5 yorum: