Kendimden
biliyorum, anneler kızlarında uzun saç seviyorlar. Hele bir kes o
saçı, Maazallah hakkını, sütünü bile haram etmeye gider olay.
Tamam abarttım da küsecekleri kesin. O saç uzayanakadar da barışma
ihtimali zor olur kanımca. Zira baktıkça hatırlar kadın.
Allah
için, annemin saç konusunda küçükken takıntısı yoktu. Hiç
uzun olmadı saçlarım küçükken. Toplanacak kadar uzun
olmuşlardır sadece.
Ama
şimdi gözüme takılıyor. Küçücük kızların saçları
bellerinden aşağıda. Bir de sallım sallım geziyorlar. Pardon,
gezdiriliyorlar. Ya, aklıma takılıyor, o küçük kız tuvalette o
saçları nasıl zaptediyor. Değer yahu illa ki o saçlar. Deneyimle
sabittir. Ben bile yaşıyordum az daha. Ki küçük değildim.
Hadi
o kısmı geç. O saçlarla uğraşmak eziyet en başta. Yatarken
dert, kalkarken dert. Yıkanırken ayrı dert. Ne gerek var o küçük
kıza bu cefayı çektirmeye. Sırf sen istiyorsun diye. Tamam
çocuğun kendisi de istiyordur da, afbuyurun poposundan aşağıya
kadar da istemiyordur o saçı. El insaf yani. Çocuk rahatça oyun
mu oynasın, saçına mı sahip çıksın o yaşta.
Diyorum
ya, birde o saçı hiç toplamıyorlar. İtina ile salık
bırakıyorlar. Maksat hava basmak tabi. Bak bak, ne güzel saçları
var, desin elalem. Ama o küçük yavruyu düşünen yok. O saçı o
taşıyor hanım. Çok istiyorsan kendi saçını uzat. Ama tabi onca
işin arasında kendi saçınla uğraşman zor olur. En kolayı
çocuğun saçını uzatmak.
Bunun
bir açıklamasını yapın. Tamam, çocuğunun saçını istediğin
gibi uzat, kes, ister kel yap da, merak ediyorum, o kadar uzatmanın
nedeni ne? Hadi uzattın, bari çocuk oynarken topla, toplat
saçlarını. Çocuğa eziyet, başka bir şey değil.
Ne
zaman yolda böyle upuzun saçlı çocuk görsem, bunlar gelir
aklıma. Hatta kimisinde toplamak arzusu duyarım. Çocuk böyle
arkaya arkaya attırmaya çalışırken saçlarını.
Uzun
saça bir şey dediğim yok da, abartıp yerlere değecek kadar saçı
uzatılmış garibim kız çocuklarını görünce, neden, diye
sormadan edemiyorum.
Neden?