29 Ağustos 2012

Niyetim.. Niyetine..


Acıyı nasıl tarif ederim.

Acıyı tarif için, yaşamak mı lazımdır.

Tüm coşkuyu verebilmek anca çok sevinmekle mi mümkün olur.

Uzattım ellerimi,

Gökten bir kuş tuttum.

Baktım gözlerine, acısına.

Ama yoktu acısı.

Ben mi göremedim. Hayır..

Acısı yoktu, gülüyordu.

Şendi hatta. Mutluydu.

Ona bakıp acımak gelmiyordu kimsenin içinden.

Ama acıyanlarda vardı elbet.

Şen sesinde hüzün arayanlar.

Her halinden bir umutsuzluk çıkaranlar.

Onların sözleriyle ışığı sönüyordu sanki kuşun.

Uzaklaştırmak lazımdı böylesi insanları ondan.

Görmek çok mu zordu, o mutluluğu.

Anlamak güç müydü, onun sevincini.

Bir ben değildim ki, onu mutlu, mesut gören.

İçimde şüphe olsundu.

Ama ekiyorlardı benimde içime o tohumu.

O da beni böyle gördükçe, sanki döküyordu tüylerini.

Ve her gelen, gördükçe o dökülenleri,

Daha da içli oluyordu söylemleri.

Kalmayınca dökülmemiş tüyü. Son yerleşti dillerine.

Ama o inat; tüysüz ve mutluydu.

Mutluluğumu görmeyenler,

Anlamayanlar utansınlar.

Dedi birgün, ilk ve tek defa.

Ve en çok ben utandım.

Utandım, şüphemden. Onu üzdüğüme utandım.

Öpücük kondurdu yanağıma.

Usulca uçtu, görmesini bilenler gördü bu sefer.

Bu sessiz uçuşunu..




4 yorum:

  1. Acı ve kuş,,
    Guzelll
    Bu arada su ustteki resimde hosuma gitti o kiz senmisin:)

    YanıtlaSil
  2. demek şiir de yazıyorsun.
    sölemiştim sende herşey var.
    :)
    sen genelde mutlu bi kuşsun kii.
    :)

    YanıtlaSil