Güneş, 5 yaşında, sapsarı saçları, bal rengi gözleri olan, akıllı mı akıllı bir kızdı. Ama bu günlerde biraz üzgündü. Annesi hastaydı. Ve yanına gidip ona sarılamıyordu. Yanına yaklaşmayı bırakın da odaya girmesine bile izin yoktu. Evde babası da maskeyle dolaşıyordu. Oysa Güneş annesini çok özledi. Bu soğuk günlerde annesinin koynunda hem ısınmak hem mutlu mutlu uyumak istiyordu.
Geçen gün dedesi geldi. Babası ona niye geldin diye kızdı hatta. İnsan babasına kızar mıydı hiç diye düşündü. Kızardı elbet dedi. O da bazen babasına kızardı ama belli etmezdi pek. Sonra zamanla geçerdi kızgınlığı. Gider öperdi babasını. Babası da şaşırırdı bu öpücüğe.
Dedesi geldiğinde annesinin hastalığının sebebinin Güneş olduğunu söyledi. Babası ona olmaz dese de dedesi ısrarla sebebinin Güneş olduğunu söyledi durdu. Güneşin çocuk olarak taşıyıcı olduğunu, virüsü eve taşıdığını söyledi. Güneş bunları duyunca o bal rengi gözlerinden boncuk boncuk yaşlar döküldü. Annesini cidden o mu hasta etmişti yoksa? Yoksa Güneş artık herkesi hasta eden ucube bir yaratık mı olmuştu ki? Bunları düşünüp ağlarken babası gelip onu teselli etti. Ona sevdiği çikolatadan verdi mutlu olsun diye. Güneşte o an herşeyi unuttu. Çikolatasını yemeye başladı.
Günler geçtikçe Güneş annesini daha çok özlemeye başladı. Kimsede gelmiyordu. Gelen olsa babası kapıdan içeri sokmuyordu. Kendi işe gitmiyor Güneşi de okula göndermiyordu. Ne sıkıcı günlerdi. Arada dedesinin lafı aklına geliyor yine üzülüyordu. Yaratık olma hissi onu korkutuyordu. Annesine arada odanın kapısından bakıyordu açık bulursa. Sonra annesinin ona öğrettiği bir şey aklına geldi. Mutluluktan yüzü gözü ışıldadı. Ama annesinin yanına girmesi lazımdı. Bu nasıl bunca zaman aklına gelmemişti ki.
Akşam olunca sessizce yatağından kalktı. Minik ayaklarıyla minik minik adımlar atarak babasını kontröl etti. Bilgisayar başında oturuyordu. Hemen kalkmazdı. Sevindi. Yine sessizce annesinin yattığı odanın kapısına geldi. Tüm cesaretini toplayıp, son defa etrafa bakıp içeri girdi. Annesinin baş ucuna geçti. Güzel yüzlü annesi uyuyordu. Usulca eliyle yanaklarına dokundu. Elini tuttu iki eliyle. Sonra başladı annesinin ona öğrettiği duayı okumaya.
"Allah'ım sen bu minik kulunun duasını kabul edersin. Annemi iyileştir. Ona şifa ver. "
Artık uykudan gözleri kapanana kadar tekrar etti duasını. Isterdi ki burada annesinin yanında uyusun. Ama yarın uyurdu. Çünkü annesi iyileşirdi artık. Odasına gitti. Mutlu bir şekilde derin bir uykuya daldı.
Sabah yanağında bir öpücük hissetti. Zar zor gözlerini açmaya çalıştı. Başını döndürdü. Uykudan mahmur gözleri birden kendine geldi. Karşısında annesi vardı.
"Annem.. canım annem.. "
Diyerek atıldı annesinin kollarına. Anneside ona sarıldı büyük bir özlemle. Uzunca zaman öylece kaldılar. Doyamadılar birbirlerine.
"Biliyordum iyi olacağını biliyordum. Tüm gece dua ettim öğrettiğin gibi."
Bal rengi gözleri ile sevinçle bakıyordu annesine Güneş.
"Adı gibi güneş renkli sıcak kanlı kızım benim."
Tekrar sarıldı annesine. Öptü öptü kokladı.
......
....
Sevimli bir öykü olmuş. Annenin iyileşmesine sevindim. Dede de dikkatli olmalıydı sözlerinde. Çocuğun incineceğini hiç düşünmemiş. Kaleminize sağlık.
YanıtlaSilBazı yaşlılar pek düşünmüyor galiba.
SilTeşekkürler.
:)
Oh oh çok şükür sonu güzel bitti. Heycan içinde okudum. Çocukların duaları makbuldur. Emeğine, yüreğine sağlık :))
YanıtlaSilNisana iyi başlayalım
Sil:))
Teşekkür ederim.
Çocuklarda bizim önemsemeden yaptığımız şeyler oldukça derin izler bırakabiliyor. Dikkatli olmak lazım. Hikayenin sonunun iyi bitmesine sevindim:))
YanıtlaSilEvet. Neyi nasıl algıladıkları kendilerine müsemma.
Sil:)
Mutlu sonlar mutluluk verir.
:) teşekkürler.
ne hoş bir öykü olmuş sıcacık emeğinize sağlık :)
YanıtlaSilIçimiz ısınsın. Mutluluk bulaşıcıdır dedim.
Sil:))
Teşekkür ederim.
Güncel bir konuda, mevcut gerçeklerden yola çıkarak ders alınası bir kurgulama oluşturmuşsun. Eline sağlık.
YanıtlaSilDers demeyelim de hatırlatma desek daha iyi.
Sil:))
Teşekkür ederim.
"Ders almak" derken bilmediğimiz bir şeyi öğrenmek anlamında kullanmadım zaten. "Bildiğimiz bir şeyi bir bütün olarak görüp öğrenmek, tecrübe etmiş gibi kafaya yazmak" olarak düşün.
SilAnladım. Olabilir o zaman.
Sil:)
Maalesef varlar, evet.
YanıtlaSil:)
Bende dün akşam öğrendimdi.
:))
Kimiside böyle suçlu arar napalım.
YanıtlaSilMutlu sonlara alışmam alışmak lazım
:))
Bir çocuk için ne kadar travmatik bir şey. Güzel bir hikaye olmuş. Elinize sağlık.
YanıtlaSilHemde mevzu kendi annesi üstelik.
SilTeşekkürler
:)
Mutlu sonlara ihtiyacımız var :)
YanıtlaSilKesinlikle.
Sil:)
aferin güneş'e, dua etmek önemli tabii ki :)
YanıtlaSil:))
SilÖnemli evet. Kiminin duası kiminin parası demişler.
:)
çok güzeldi :)
YanıtlaSilteşekkür ederim.
Sil:)
Benden pek beklenmeyen bir son.
YanıtlaSil:)
Teşekkürler.
Sonunun güzel bitmesine sevindim :) Çok güzel bir yazı olmuş. Kaleminize sağlık 🌸🙏🏻
YanıtlaSilMutlu sonlar mutlu ediyor, kanıtlandı.
Sil:))
kıyamam kii yaa çocuğun yanında konuşulur mu öylee :) neyse ki sonu güzel bitmiş güneş ismini de çok severim :)
YanıtlaSilBende severim.
Sil:))