22 Ağustos 2012

İç Döküşler

Aa.. bayram bitmiş.
Bayram mı?..
hee.. hıhı hıı.. bayram.
Bana hiç bayrammış gibi gelmedi de.
Ne üstümde bayramlığım vardı. Ne de şeker almaya gelen bayramlık giymiş çocuklar. Tamam bir sefer geldiler. Ama koca 3 güne 1 tane yetmiyor. Şekerler kurbana kaldı. Halbuki demiştim anneme, o kadar gelen olmaz diye. Ama kadın alışmış. Elinin ayarı 2 kilodan azını kabul etmiyor.
Bir şey değil, babam büyüktür sözde. Anam, akrabada gelmedi, iyi mi? Ev dere yatağında diye, iyice kaybolduk galiba. Ya da ben gibi kimseye yetmedi bu 3 günlük bayram. Bilemiyorum.
Ama babamın evlatları geldi. Toplaştık. Annemde bu olayı gerine gerine, telefonda gidemediği kişilerin bayramını kutlarken söyledi. Burdanda insanın birilerini beklediğini çıkarabiliriz. Birde babamın haberlerde huzurevindeki yaşlıların anlattıklarını bana anlatırkene gözlerinin dolmasından yahut boğazının düğümlenmesinden anlayabiliriz. “Allah kimseye, hayırsız evlat vermesin..” içten bir dua idi, evlat sahibi bir babadan.
Gündüzler geçti, geceye geçtik. Tv ler mübarek, bayram dediğin çocuğa bayramdır diye düşünmüş. Koymuşlar çizgi filmleri. Bi cnbc-e de son durak filmi vardı. Geçen hafta ilk filmdi, bu ikincisi idi.
Ben niyeyse, ilkindeki uşağın hiç ölmediğini düşünüyordum. Hep ölümü hissedip kaçan o sanıyordum. Tamam burda gülebilirsiniz. Baya uzakmışım filmden. Adamlar 5 seri yapmış. Senaryo hep aynı. Bizde hep izlemişiz.
Uşağın teki, arkadaşlarıyla ya arabaya, ya uçağa biniyor. Düşüyor, kalkıyor, çarpıyor. Pat bi bakıyorsun, rüya.. Gerçi 3.seride olay eğlence parkında idi. Ve bence en absürt olanı o idi. Gençler bi alemdi. Hatta iğrençti. Kız desen, uyuzdu. Filmde milyonkere “kontrol manyağı” dediler kıza. Evet manyaktı ama kontrollükle ilgisi yoktu. Birde bir tek o filmde kimsenin ölümünü erteleyemediler. Dedim ya pek bi salak idi hepsi. Hele o resim olayı. Filme ayrı saçmalık katmış.
Her filmde, milleti nasıl parçalayıp da öldürsek diye çok düşünmüşler. Kan almış başını gidiyor filmde. Yüksek hızda kan sıçraması oluyor her seferinde. Anam biride hastalıktan ölsün, ne bilim kalpten gitsin yani. İlla kafası gözü patlamak zorunda mı?
Hele sonuncu filmde, ölüm ölümü erteler demişler. İçlerinden biri delirdi, katil oldu çıktı.
İnsan filmden sonra düşünüyor. Harbi ölüm her an gelebilir. Böyle prize falan dokunurken tuhaf oluyorum bi süre. Ne de olsa filmin serilerinde ölümlerin yüzde 90ı elektrik kaçağının neden olduğu tuhaflıklarla oldu.
Bayram bayram ne güzel bir film izlemişim değil mi?
O da geçti gitti. Ben işe döndüm, patroncuk gezmelere gidiyor. Alın size adalet. Ben bekliyim kaçmasın işyeri...
oyy.. oyyy... Kış geliyor. Kpss yaklaşıyor. Ömür gidiyor. Ben hala yerimde sayıyorum..

4 yorum:

  1. Bayram dediğin 7'den öncesi 70'den sonrası için.
    Kalan 7'den 70'e ise hergün bayram olsa ne olur
    ya çocuk olup bayramın en tatlı yanını yaşamak ister ya da oturup koltuğuna el öpenleri çok olsun...

    Ömür dediğin ise bir yere kadar sen hızla geçsin diye tırman tırman tırmanırsın bir arpa boyu yol alamaz
    ama biryerden sonra bir bakmışsın yokuş aşağı gidiyor

    Ve SON olarak "son durak"
    ölümden kaçış yok
    aynı filmde olduğu gibi
    kaçabilirsin ama saklanamazsın...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben 7 yi tercih ediyorum. 70 ve beklemek, kötü şuan. :)

      Sil
  2. O zaman KPSS çalışmak en iyisi..

    YanıtlaSil