Bu soruları ilk okuduğumda, baya
yoğun bir günün içinde idim. Bu yüzden okuduğumu anlamadığımı
düşünmüştüm.
Ama şu an, kendime haksızlık
ettiğimi düşünüyorum. Soruları hazırlayan da lütfen kusuruma
bakmasın da, bunlar nasıl sorudur böyle. Bir soru soracaksın,
lafı bu kadar dolandırmaya ne hacet var. Düz mantıkla sor gitsin.
Sevgiliden kaçamak sorularla cevap almaya çalışır gibi olmuş.
Geçmişin olmasaydı, bugün ortaya
koymakta olduğun şey ne olurdu?
Şimdi sanırım burada, geçmişin
farklı olsaydı, bugün nerede, nerelerde olurdun, demek istenmiş.
Zira geçmişim olmazsa bugünüm olmaz. Bugünüm yoksa, geçmişim
yoktur diyemem ama.
Bende millete laf ediyorum. Lafı
dolandırmayı bende pek ala seviyorum. :D
Cevabım, bunu hiç düşünmedim.
Geçmişime saygılıyım. Yalnız benim geçmişimde şöyle bir
detay var. Beni teyzem büyütebilirmiş. Ki öyle olsa idi, inanın
muhtemelen şu an, bu satırları okuyor olmazdınız. O sebeplen
rica ediyorum, geçmişi kurcalamayın. Zararlı siz çıkarsınız.
:D
Annen ve baban senin için ne ifade
ediyor?
İfade özgürlüğüm var mı peki..
Şaka şaka. İzninizle bu soruyu cevapsız bırakıyorum.
İmkansız olduğunu düşündüğün
her şeyin kapılarını açmak için ne kadar gönüllü olurdun?
Her şeyin derken...
Her şey mi imkansız yani.. Yoksa ben
mi her şeyi imkansız görüyorum, ya da imkansızlaştırıyorum?
İstediğim şeyleri, cidden
istiyorsam, gözümde öyle imkansız görünmezler. Bunun kendine
güvenle ilgisi var mı bilmem ama ben genelde imkansız şeyler
istemediğimi düşünüyorum şahsen.
Şu an kimsin ve ne kadar büyük,
parlak ve faydalı bir macera ortaya koyacaksın?
Hımmm..
Şu an, ben uyuşuk bir hayalperestim..
artı...
Maceralarım blogda olacak. Bekle ve
gör, diyorum. :D
Kalbin daha önce kırılmamış
olsaydı, ne kadar neşeli, olağanüstü, değerli ve tümüyle
doyurucu bir ilişki içinde olurdun?
İftira.. Vallahi iftira.. Kimse
kalbimi kırmadı ki benim. E kırılmadığı içinde, ne kadar
neşeli, olağanüstü, değerli ve tümüyle doyurucu bir ilişki
yaşayacağımı, varın artık siz düşünün.
Yalnız, bu nasıl bir ilişki
tanımıdır arkadaş.
Bir mimin daha sonuna geldik.
Sevgili blogdaş Şeyma'ya teşekkürler.
Sağolsun, beni unutmaz da ben onun
mimlerini genelde unuturum. Bunun sebebi de aslında, artık mimlerin
cazip gelmemesi galiba. Yani bana mim yollayan kişilerle hiçbir
ilgisi ve alakası yok. Bunu da belirtir, satırlarıma son veririm.
Sevgiler,
Saygılar...
:) doktora tezi gibi mim olmuş.
YanıtlaSil:D
SilÇok ciddiye alırım ben işimi.
Mim çok zordu böyle içindeki sana seslenmek gibi bişey :)
YanıtlaSilKırmadığın için ayrı teşekkür ederim.
Sanırım şu son mimleri de yaptıktan sonra bende mimlere bir veda etmek istiyorum darlandım artık :D
Yok da diyemiyorum bakalım hayırlısı ;)
:)
Silİçimdeki bana ulaşmak zordur.
Mimler uyudu gibi, çok da uyandırmamak lazım :D