10 Haziran 2011

Cuma değil Cumartesi

Bugün büyük bir üzüntüyle uyandım. Çünkü bu günü cumartesi sanıyordum. Hatta yatarken bile öyle zannediyordum ki erken niye yattım ki bu gece film vardır televizyonda diye bile düşüncelerim vardı.

Sabahın 6.30 da gözümü açtığımda hala cumartesi sanıyor ve gökgürültüsünün sesinden erken uyanmaktan şikayetçi idim. Hatta ve hatta cumartesi yapılacak temizliğin oh ne güzel yağmurlu iptal oldu diye sevindim bile. Tekrar yatağa girdiğimde birden aklıma geldi. Bugün cuma idi. Cumartesi değil. Tühh... Dedim. Uyumaya çalıştım işe gidiş saatine kadar ama uyudum diyemem.

Şimdi bu ruh hali işe geldim. Eti Cin'im de yok ki mutlu olayım ben şimdi. Gerçi o cumayı perşembe sananları mutlu ediyor ama olsun. Belki banada bir çaresi olurdu.

Sırtımda da garip bir ağrı da değil ama tutulma benzeri birşey var. Zati acı yemişim akşam. Midem kötü. Hava serin serin esiyor. Buna şükretmeli herhalde. Dünkü sıcak havadan sonra. Gerçi üşütüyor beni rüzgar. Cam açık. Kapatayım en iyisi. Şu yazımı bitireyim.

Sonunu neye bağlasam diye düşünüyorum.
Ahh... Cuma ahhh... Yaktın beni..
Diye ağıtlar yakabilirim belki. Yada iyi ki cuma imiş. Ya perşembeden günü cumartesi sanmış olsa idim nice olurdu halim. Öyle değil mi? Bardağın dolu tarafını görmek gerek. Boşu herkes ilk bakışta görüyor zaten. Farkımız olsun azcık.

Haydi selametle. Cumamız mübarek olsun..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder