Bize küçükken böyle öğrettiler sağımızı, solumuzu.
Sağ sarımsak, sol soğan.
Şu bir gerçek ki ben çok karıştırırdım bu işi. Okulda sıra olunurken soğan sarımsak aklıma gelmezdi de bir avcumu yumruk yapardım. Farklı olsun diye. Ve sağ elimin başparmağında büyük sayılacak bir ben var. Onu da ayırıcı bir etken olarak kullandığım çok olmuştur.
Şimdi acaba diyorum bu denli kafamın karışması solak oluşum olabilir mi? Her ne kadar solak olsamda sağ elimi de iyi kullanırım zira.
Biz solaklar için söylenmiş en iyi şey zeki olduğumuzdur. Bu konuda okul hayatımda bu düşünceyi savunanları hiç yanıltmadım.
Solaklar her işi sol elleriyle yapar sanılır. Kendi açımdan konuşursam öyle değil.
İlk öncelik yazı işi sol elle yapılır. Zaten herhalde bir insanın solak olduğu ilk böyle ortaya çıkıyor. Yoksa bana göre bariz bir fark yok gibi ilk görüşte. Şaka tabi ki.
Bıçak da sol elle kullanılır. Ve bir solak cinayet işledi mi bunu uzman bir cinayet polisi hemen anlar. Direk karşı tarafın sağına denk gelmesinden olsa gerek. Yoksa cinayet falan işlediğimden değil.
Ama mesela makası şahsen sol elimle kullanmam. Kullanamıyorum. Bir kere kullanıyordum. Sağdan bir parmağımı az daha kökünden uçuruyordum. Ucuz atlattım.
Sonrasında örgü ve dantel işlerini ters yapar solaklar sağlaklara göre. Ters yaparsın hemen göze batar. İşinizi sizden başkası yapamaz. O kötü oluyor.
Birde solağımdır ama bilgisayarın faresi sağ taraftadır. Ve hiç sorun olmadı.
Belki de en önemli unsur yemek meselesi. Solaklar yemeği sol elle mi yer?
Tabiki hayır. Küçükken belki. Ama sizin ailenizde benimki gibi sizi sağ elinizle yemeğe alıştırırsa emin olun çok güzel de yiyebilirsunuz. Bir solak olarak.
Solaklık ayrı bir meziyet midir bilmem de bana göre farklılık taşıdığı için güzel birşey.
Şimdiye kadar hiç olumsuz bir durumla karşılaşmadım.
Sağım solum,
Saklanmayan ebe...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder