25 Haziran 2011

Umut

Yok yere olmayacak işlere inanmak... Ve beklemek öylece. Umutla umutsuzluk arası birşey.
Karamsarken bir ışık görmek. Yada bir kuytudan sızan o ufacık sızıntıyı güneş sanmak.
Sarılmak, ısınmak o güneşle.
Ve o güneşin batışını kendi ellerinle yapacak kadar umutsuzluk hali.


Umut mudur umutsuzluğun içindeki?
Yoksa her umutsuzlukta bir umut ışığı mı saklıdır? ...


İkisi gece ve gündüz misali... İçiçe. Biri bitince diğeri başlıyor. Her kim geceyi severim dese de elbet gündüzü de yaşıyor.








Artık siz seçin gece mi umuttur, gündüz mü?
Gündüz mü umutsuzluktur, gece mi... 
?  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder