Usulca girdi yatağa. Sanki incitmekten korkar gibi yastığını, örtüsünü. Başını yastığına koyar koymaz gözlerinde çıkmayı bekleyen damlacıklar, özgürlüklerine kavuşmuş mahkumlar gibi coşkuyla çıkıp, yastıkla buluştular.
Nicedir bekliyordu içinde bir umutla. Yüreği daralıyordu heyecandan. Olacak bu sefer diyordu...
Ama... Yine olmamıştı işte. Olmamıştı. Ne çok istiyordu halbuki. Hani birşeyi çok isteyince olurdu. Çok istememiş miydi acaba? Hayır... İstiyordu. Tüm kalbiyle hemde.
Ağlarken daldı uykuya. Islaktı yastığı. Hıçkırıkları içinde tutarak uyudu. Kimse bilsin, öğrensin istemiyordu ağladığını. Herkes makul karşıladı sanıyordu bu durumu. Olan olmuş, yani olmamıştı işte.
Sabah hala ıslak yastığına yüzünü gömdü uyandığında. Yastığa sinmiş yaşlarının gözlerinde yenilerini oluşturmaya başladığını anladığında kaldırdı kafasını. Öylece baktı ıslak yastığa. Ve bir hışımla ters çevirdi. Öfkesi, korkusu, umutsuzluğu karıştı birbirine. Aynayla göz göze gelmeden lavaboya girdi...
Yeni gün, yeni şeyler getirsin istiyordu sadece...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder