9 Ocak 2012

Alamanya Rüyası mı Yoksa Kabus mu

İki farklı film. Ortak nokta ise Almanya'ya gidişle değişen hayatlar.
Birinde Hülya Avşar, diğerinde Türkan Şoray başrollerde.
Almanya'dan fazla aslında ortak noktaları filmlerin. İkisinde de Alamanya rüyasına kapılmış kocalar, ardlarında bıraktıkları eşleri var. Eşleri eskide bıraktıkları hayatlarında. Yeni, büyülü Alamanya'da yenilerini bulurlar zira.


Alamancının Karısı filminde adam çocuğunu da alırken yanına, Dönüş filminde ardında bırakır. Üstüne üstlük Alaman olan karısından da bir çocuğu olmuştur.
Arkada kalan eşler yaşam ve yaşama mücadelesi verirler.

Alamancının Karısı filminde çocuğuna kavuşma çabası vardır annenin.
Dönüş filmi ise köyde bir başına kalmış bir kadının dramı ile daha bir yürek yakar. Üstelik evladını kaybetmiştir. Bir başına kalır. Tüm bunlar yetmezmiş gibi, kocasının bir başka kadınla olduğunu ve çocukları olduğunu kaza geçirmiş olan araclarını o yoldan tesadüf eseri geçerken görüp öğrenir.
  Çocuğu da alıp, gider uzaklara kadın. Bir başına kaldığı o köyde eşini, çocuğunu kaybeder. Üstüne birde katil olmuştur.

Alamancının Karısında da iki farklı son vardır. Yapımcılar filmin sonunda çocukla annesini ilk sonda kavuşturmazken, diğerinde insafa gelen baba çocuğu anneye verir.

Bir Alaman rüyası ile başlar herşey. Rüya kısa sürede geride kalanlar için bir kabus olur.

Almanya'nın havası mı suyu mudur bu adamların aklını çelen.

Almanya cidden bir başka dünya mıdır ki, başka diyardaki hayatları yakıp yıkmak lazımdır.

Bir rüya iken birine Alamanya, bir diğerine ise kabus olur.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder