26 Ocak 2012

Görünmez Duvarlar

Sağıma, soluma dizilmiş görünmez duvarlar. Bir ses bir nefes bile duymuyorum. Yine bekliyorum. Gelsin, yıksın, sesini duyursun bana. Kaybolmadan ben. Yokolmadan benliğim.

Küçükken yoktu diye düşünüyorum bu duvarlar. O vakitler ne kolaymış yaşamak. En büyük acı, düştüğünde kanattığın elinin, dizinin acısıymış. Kolaymış arkadaş bulmak. Arkadaş kalmak o vakitler.

Sesimizle inleyen sokaklar vardı. Doludolu, gümbür gümbür. Şimdi ise o boş sokaklarda çığlığımı duyan kimse yok. Çığlığım yok, sesim yok. Ben yok oluyorum, çocukluğumun geçtiği bu sokaklarda.

Görmediğim ama hissettiğim. Hissettikçe içimi acıtan o duvarları herkes mi görüyor? Ondan mı uzaklar bana hep. Çarpmaktan mı korkuyorlar yaklaşınca o duvarlara...

Elimle yokluyorum sağımı solumu. Elim titriyor. Korkuyorum, yine hissetmekten o duvarı. Yıkamadığım ama her geçen gün yükselen o duvar, beni hapsediyor.

Ne zaman, ne vakit attım ki o temeli ben... Tek başınalık mı yoksa tek başına kalmaktan mı oluştu bu duvar. Saklansamda bazı vakitler o duvarın ardına. Sevdiğimi bile sansamda bazı bazı. İstemiyorum artık etrafımda bir engel. Ben, benliğim yok olmadan yıkmak istiyorum duvarı.
Gücüm yetmiyor ama tek başıma. Tek olmak istemiyorum zira artık.

Gel, yaklaş, tut elimden. Korkma sakın. Duvar yakmaz canını eğer çok istersen. Gerçekten beni görmek istersen çarpmazsın o duvara.

Yüreğine inan. İnandır beni sana. Yıkılsın duvarlar...

2 yorum:

  1. İnşallah duvarları yıkar, yaklaşır, inandırır sizi Efenim. (:

    YanıtlaSil