Bugün o büyük depremin yıldönümü.
Acılar, korkular ve unutulmak istenen ama unutulmayan o anlara dair herşey bir kez daha tazelendi.
Şahsım olarak o günü yaşadım diyemem. Ama şöyle söylebilirim.
Ben "doğa olayı depremi" yaşadım.
"deprem felaketi" ni yaşamadım.
Neden mi böyle söylüyorum ? Benim ne evim yıkıldı, ne de bir yakınımı kaybettim. Ne de zihnime kazılacak o ( nasıl söylesem ki) manzaralara şahit oldum.
Sadece doğa olayı depremin doğal sarsıntısını hissettim ben. Can alan depremi, felaketler yaşatan depremi değil.
Peki deprem hangisi ? Doğa olayı mı yoksa can alan, evsiz yersiz bırakan bir felaket mi deprem?
Biz ne biliyoruz ki deprem hakkında. Ki çocuklara, çocuklarımıza depremi nasıl anlatacağız.
Çocuklara depremi anlatmak konusunda kitaplar mevcut. Ama bu kitapların hepsi çocuklara uygun mu? Adı üstünde çocuk kitabı deyip, her kitabı çocuğumuza almak ne kadar doğrudur?
İşte bunun altına çizen bir yazı paylaşmak istiyorum.
Bir Dolap Kitap ekibi bu konuya çok güzel değinmiş. Teşekkür ederiz kendilerine.
Bir Dolap Kitap / Kel Kedi
Depremi önce biz anlamalıyız. Ki anlatabilelim. Ve anlatırken doğru seçim/leri yapabilelim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder