İşin aslı talih kuşu olduğundan emin değilim. Talihli o kuş mu yoksa ben mi bilemiyorum. Sırf başıma pisledi diye ben mi talihli oluyorum. Yoksa o kuşun pisi başıma geldi diye o mu talih kuşu olmuş oluyor? Uzun, karmaşık bir cümle oldu sanki. Ama anladınız beni. Kim veriyor bu kararı?
Kuş başıma pisledi, akabinde az daha öbür tarafa gidiyordum zira.Nasıl mı?
Arkadaşımla başıma kuş pisledikten sonra ayrıldık. Yoldan karşıya geçeceğim ama nasıl geçsem düşünüyorum. Yolda arabalar peşisıra mübarek. İlerliyorum ki, bi baktım ben gibi karşıya geçmeye çalışan iki kişi. Vardım yanlarına, geçelim dedim hep birlik, içimden.
Geçmek için adım attılar, bende attım. Sonra bir duraklama. Tabi ben durmuyorum ama arabayı görünce durdum ani frenle. Geri adım arabaya yol ver. Kendime rehber seçtiğim kişilerden biride diğerine kızıyor. Az daha ezilecektik diye. Sonra beni görüp onuda yanlış yönlendirdin dedi diğerine. Ama gülüyorlar tabi hallerine. Diğeri bana dönüp affedersiniz dedi. Bi tebessüm ettim. Sonra hepbirlik geçtik karşıya.
Tabi birde ben karşıya geçene kadarda bizim oralara giden arabalar gitti. Bekledim kaldım durakta.
Şimdi bunun neresi talihlilik ? Kuş mu talih kuşu değildi? Yoksa bende mi kör talih var? Not: olaya bu kadar kötümser bakmıyorum. Olayın mizahını anlatmak istedim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder