Bugün işimden bahsetmek istedim, nedense.. İşim nedir, ne
değildir, ne iş yaparım diye değil. Ne iş yaptığımı
söylemeyeceğim. Belki bir yerde geçmiş olabilir, yazmıştın
zati diyenlere, yani ben biliyorum diyenlere sözüm yok. Ama
şiittt.. çaktırmayın.
Haziranın sanırım 26 idi, ilk işime başlayış tarihim.
Aslında çalışan bile değilim. Hem çalışan görünüp hemde
çalışmayan biri olmak biraz tuhaf. Merak etmeyin canım, karanlık
işler karıştırmıyorum ben. Bulunduğum pozisyon biraz tarifsiz
işte. Aslında tarifi var ama yok. Neysee..
Bu yıl itibari ile 6 sene dolmuş olacak. Vayy.. Tam 6 sene.
Kimine göre, boşuna geçmiş bir 6 sene bu. Zira elime geçen, dişe
dokunur bir şey yok.
İşimle alakalı mevzuya gelelim. Hafızam iyidir. Bazı zamanlar
sekter ama olsun o kadar. Gördüğüm insanı, ismi falan kolay
unutmam. Ama şu var, unutmamak için çaba sarfedersem ters tepiyor
niyeyse.
Bize gelen bazı insanları tanıdığım halde tanımadım
diyorum. “hani diyor geçen gelmiştim”, “sabah gelmiştim
şunun için”. İlkten bir bakıyorum, tanıdım evet dersem ne
olur şimdi. İçimden o an ne gelirse en çok onu söylüyorum. Ve
doğru tahmin yaptığım çoktur. Niye mi? Evet, insanlar -bendahil-
biri sizi tanıdığında mutlu olur. Ne alaka demeyin, insanın
hoşuna gidiyor, bunu gözlemlerimle söylüyorum. İşte bundan yüz
bulanlarda yok değil. Maalesef varlar. İşte böylelerini tanısam
da tanımamış gibi yapıyorum. Mesela patronumu -patron
kelimesinide kendi için ilk kez kullanıyorum- iki kez görmüş biri
gelip bana “ beni tanıyor” demesi, bunun ispatı. Geldiğinde
bahsediyorum, ki adam hiç hatırlamıyor. Hatta resmini görüyor,
çok sonra çıkarıyor, hatırlıyor.
Birde işi olmadığı zaman, aynı işi yapan başka kurumları
örnek gösterenler var. Ki onlar insanda sinir kat sayılarını
arttırma şampiyonudurlar.
“ ee niye olmuyor ki, başkası yapıyor
amaa..”
Ee banane kardeşim yapıyorsa yapıyor. Kendi bileceği
iş. Onun sıkıntısı bu, benim değil. Git o yapsın işini madem
öyle.. diye cevaplar veresigeliyor insanın ama veremiyorsun. Haa..
bazen çok sinir ediyor, diyorsun. Sonra yüzsüzlüğe vuruyor işi.
Herşeyi kitabına göre yapan insanlarız ya biz, bize hangi
kitaba, kurala göre yapıyorsun bunu, ya da yapmıyorsun diye hesap
sorma moduna girenler ise, sadece işim görülsün de nasıl olursa
olsun politikası ile, bezdirme taktiğinin her yolunu denerler.
Maksat kural, kanun kelimesi ile adam korkutmaktır. Kendini bilmiş
göstermektir sadece. Tabiri caizse, yersen..
Aslında burası bir nevi danışma kurumu. İşi olanda geliyor,
olmayanda. Tutup kahve içmeye gelen bile var.
Kimi "ben dünyanın merkeziyim" edalarında, burnu kafdağında gelir, sanki bana tenezzül eden kendi değil, ben ona muhtacım gibi. Kimi de tam tersi bir mahçup, bir kibardır ki, onlar candır.
Haa birde şu var. İş harici netteyim ya ben şimdi. Kimi
geliyor, beni burda bilgisayar başında tıkır tıkır yazarken
görüyor ya, çok çalışıyorum sanıyor. Bazen hoşuma gitse de,
insan kandırmak gibide oluyor bazen. Neysee.. bu konu üzerinde
çok konuşmaya, düşünmeye luzüm yok.
Çok konuştum. Bitiriyorum. Ve son olarak, benim asıl işimi
bilen arkadaşım Cenk'e selam ediyorum burdan.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
-
Dükkana girdiğimde, şöyle etrafa bakınıp ne alacağımı düşünüyordum. Sonra ağlama sesini duydum. Herhalde annesi istediğini almıyor çocuğun d...
-
Haykırmak isteyip haykıramamak... Ateş gibi yanar zihnimde kelimeler. Acır... Acıtır yüreğime sıçrayan kıvılcımlar... Cılız bir ses duyul...
-
Selam. Merhaba. Güle güle. 😀😀😀 Bu repliği içinizde bilen vardır. Okullar açıldı. Ben kaçtım karşıki dağlara. Biri ikiye, diğeri bire baş...
gizemli bir işiniz yoktuysa da öyle güzel yazmışsınız ki merak ettim şimdi..:)
YanıtlaSil:) Gizemle uzaktan yakından ilgisi yok ama gizemi severim. Öğrenince aaa diyeceksiniz kesin. (:
SilKendi mesleğimden ötürü seni çok iyi anlıyorum. Benim de başıma sık sık gelir. Sınav yapanı mı ararsın, "ama başka mühendis şöyle diyor" diyeni mi ararsın... Her çeşidi var. (:
YanıtlaSil(: Sorma. Her yerde varlar maalesef. Acaba bizde mi başkalarına öyle görünüyoruz ki.. :D
SilYapıyor olma ihtimalimiz yüksek ama yapma sıklığımız bence azdır. :))
SilResmiyet ve kurallar bütünü ; sizi sıkıyor ve buraya yazmak kaçınılmaz oluyor sanki ; mi acaba ? Aslında iş hayatı , nerede olsanız aynı,ne olsanız o iş arkadaşları ve işinizle ilgili kişiler hep aynı gibi ; gözlemim o yönde en azından.
YanıtlaSilSaygıyla,
Aslında biraz sıkıldığım doğru. Belki yorgunluk. Biliyormusunuz ki, 6 senedir birgün tam izin kullanmadım ben.. ):
SilVe bazen resmiyetin o ağır kuralları altında ezilmiş hissediyorsun kendini. En çokda ya yanlış yaparsam sıkıntısı var.
Acaba şöyle, az mesuliyetli bir iş varmı ki.. :) :)
Sevgiler..
azlık-çokluk algınızla alakalı, çiftçi olun , sezbe yetiştirin, inekler falan olsun, süt satın hem doğal beslenmeye katkınız olsun bir yerde. Kurallar bütünü içerisinde bu yorgunluk mu dersiniz,yoksa o kurallara kafanız yatmadan onlara uymanızın belki de içinizde yarattığı o ters fikirlerle verdiğiniz savaş mı dersiniz, modern dünyada insan olmak zor, çalışan olmak kolay ; kuralları bil ve uy ! bu arada kategorize etmek fiilinin kökü yunancadan gelip , yanlış da anımsamıyorsam 'nefret etmek' anlamına geliyor. Yani, eğer o catergorize o categorize ise :D Yanlışsa da , napalım derim.
SilSaygıyla,
Kuralları bil ve uy!
SilBilemiyorum, bazen öylesi oluyor ki, kuralları çiğneseniz bir dert oluyor, çiğnemeseniz bir dert. Yani sanırım hakkaten insan olmak zor bu dünyada. (:
Kategorizenin dediğiniz anlamını bilmiyordum, öğrenmiş oldum. :)
hahahhh :)ekran başında olan ve iş çeviren bir şahıs olarak size kahve içmeye gelmek istiyorum :):)
YanıtlaSil:) Tabi buyrun, beklerim.
SilO resmi hususi seçtim zaten. Masabaşı limitimi doldurmak üzere gibi hissediyorum kendimi. :) :)
Çalışmak ve insanlarla uğraşmak zor diyorum başka da bir şey demiyorum. :))
YanıtlaSilHaklısın diyorum bende. (: (:
SilKlasik olacak ama bence insan yaşamak için çalışmalı, çalışmak için yaşamamalı. Bir gün bile tam izin kullanmadım dediğinizde durup düşündüm, insanlar ne çok şeyi yitiriyor çalışmak uğruna, en önemlisi geri gelmeyecek zamanını.
YanıtlaSil4 yıldır bayramı, seyranı, pazarı demeden çalışan ve şimdiler de çok şükür ki bu dönemi sonlandırma aşamasında olan biri olarak zamanınızın kıymetini bilin diyorum :)
İzinden kastım yıllık izindi. Yoksa normal izinlerim var benim. (:
SilŞimdiden hayırlı olsun o halde emeklilik hayatınız. Gönlünüzce yaşayın.
Teşekkürler ayrıca.
O zaman iyi, ben de normal izinler sandım. Yok şimdilik emeklilikten çok uzağım :D Bizden bu zamanı çalan iş yerini kapatma aşamasındayız o açıdan demiştim :)
SilHımm.. Ben direk emekliliğe gittim. Aklım orda galiba ondan. :D
Silİzinsiz çalışmak adaletsizlik bence.. zulümdür. Osmanlıda merkeplerin bile haftada iki gün tatili vardı. Kim ki merkepleri izin kullandırmayıp çalıştırır, ona akçe cezası kesilirdi. ayrıca da değnek çqcezası. Bunu yöneticilerin ve patronların bilmesi gerek.
YanıtlaSilYanlış anlaşılmışım, öyle 7/24 saat çalıştırılmıyorum çok şükür. Hatta çalışma saatlerim bir memur gibidir. Ama işte -benimki belki şükürsüzlük bilemiyorum- şöyle uzun bir tatil yapmadım hiç, 6 sene boyunca. Haftalık 2 günlük tatiller yetmiyor ki insana.
SilYoksa ben mi tembelim. :) :)
Çalışmak güzeldir hele sevdiğin bir işi yapıyorsan :) Biz henüz o bahtiyar insan konumlarına erişemedik.
YanıtlaSilİnşaallah birgün, hala umudum var benim. (:
Silhımmmm iyi tüyolar.
YanıtlaSil:)
uygulamalı.
:)
Rica ederim. (: Yaptığımı yapmayın, yazdığımı yapın. :D
Silben astronotum bazen cok sıkıntı cekıyorum nefes alamıyorum efenim sizin meslegınız nedir cok merak ettim:)
YanıtlaSil:) Yedek parçacıyım. :D
SilŞimdi düşündüm de yedekteki kişiyim ben.
müşteri hizmetlerindede mesela herkes farklı bi kurumu gosterır orda yapıolar ama der,bızde derdıkkı o zaman oraya gıt:)) tabıı oyle demezdık anacım kanunlar boyle bız napalım vb..
YanıtlaSilcanım mımledım senı:)
sevgıler..
(: (:
SilSormayın, insanlar bazen sırf başlarından salmak için, yaşlı bir insana acımadan bile işini yanlış yapıp yahut eksik yapıp yolluyorlar bize.
Olmamış, eksik demek öyle zor geliyor ki o insana karşı. Telefonu açıp, onu yollayana bi ton laf söylemek istiyorum her seferinde, ama yapmıyorum.