11 Haziran 2012
Bir Pazar Günü – Banyo Sefası
Hopp.. şittt.. Kendi banyom değildir..
Nicedir aklımda olan, artık cidden kokmuş olan bizim 4 tanecik muhabbet kuşumuza banyo yaptırdık, bu pazar.
Ne keyif ama.
Kaptım bunların kafesini. Çıktım bahçeye. Önce kafes temizliği tabi. Sonra arka tarafa geçtik. Koydum bunları yere, aldım elime hortumu.. açtım sonuna kadar, tuttum üstlerine.. diyeceğimi sanmayın.. daha o kadar canileşmedim. O kadar da bıkkınlık duymuyorum daha.
Suyu hafif kısıp, parmakla önüne siper edip tuttuk suyu. İlkten
kaçıştılar. Sonra alıştılar. Babaları olan, içlerinde en büyüğü olanı görmeniz lazımdı. Hani yazın sıcağından bunalmış insan, suyun altına kendini bırakır ya, şöyle baş geride. Hehh ... işte.. bizimki de aynen öyle idi. Hiçç istifini bozmadan duruyordu öyle, kafası
geride. Arada gagasını açıp kapıyor. Belli ki su içiyor. Tam keyfindeydi yani babamız. Yavrularda alıştı. Bir tek annemiz biraz
sorun yaşadı. Zira zaten zırt pırt yumurtlamaktan münasip yerlerindeki tüyleri baya azaltıydı. Birde hepsinden baya minik ve tüyleri kısa. Hal böyle olunca, suyun altında eşit kalmalarına rağmen, en çok ıslak olan o idi. Babamızı görseniz zati, demezsiniz hiç, bu muydu suyun altında kalan diye. Sanki mübarek penguen, tüylerde bir gıdım ıslaklık yoktu yani. Yavrucuklarda yine belli idi. Ama anacıklarını görseniz, sanki elle mıcıkladık onu. Kulak delikleri bile görünüyordu yani. Allah'tan bir şey olmadı, hepiciği tertemiz, akpak oldular, banyonun sonunda.
Ama dedik ki, hava iyi. Biraz doğada kalsınlar. Ağaca asacaktık ama yer bulamadık. Sonra tabure üstüne koyduk. Bende şöyle 5 adım geride, yerde oturuyorum. Elimde atari, oynuyorum. Ama gözüm bizimkilerde. Sonra ilerideki kediyi farkettim. Bıraktım oyunu, “pişştt.. pişttt...” diyorum. Yok, tınlamıyor kedi. Yaklaşıyor. Ama yavaştan. Sonra bir hızlandı, bende bir kalktım, gittim kafesin dibine. Aynı anda vardık desem yalan olmaz. Taburenin ayakları dibinden döndü kedi. Bizim kuşlar çıldırdılar tabi, tehlikeyi farkedip. Sonra kedicik, yan bahçeye süzüldü, ordan bakıyor. Dedim bu beni takmıyor. Kuşları yem etmeyelim. Zati bundan öncede balkonda, buna benzer bir tehlike atlatmışlardı. O zamanda yetişmiştim son dakikada. Hatta o vakit, kafese ulaşmayı başarmıştı kedi. Tutamasaydım, devirecekti kafesi.
Akşama doğru da, yavru bir kedinin peşine düştük. Aman yanlış olmasın. Tamamen iyi niyetle. Nereden geldiğini tam bilemediğimiz kedicik, bahçenin örgü tellerinden geçmeye çalışıyor. Ama o küçük deliklerinden. Kafa tamam geçiyor, ama gövde yok.. bunu anlıyor, geri çekilecek de, kafa sıkışıyor tabi oraya. Binbir zahmetle çıkartmayı başarıyor.
Eve gidip süt getiriyor ablam. Ben ondan bu arada gözümü ayırdım, arkaya doğru gitti. Ablam elinde süt, bakındı bulamadı. Kayboldu sanki. Yok yani önden çıkamadı, arkadan nasıl çıksın ki dedik. Bir zaman sonra, dedim ablama “kalk yine bakalım şuna..”. Arkada güneşten nasibini bolca aldığından, baya büyüyen lahanalar var, kabak var. Kabakta almış başını gitmiş. Öylece bakınırken, gözüm kabağın büyük yaprakları altında onu gördü. Sarı sarı minik kediciği bir anda gördüm orda. Ablam başta gördüğüme inanmadı, arada şaka ettiğim için. Sonra gitti yanına, sütü koydu önüne. Ama yok, içmiyor mübarek hayvan. Bakıyor öyle. Arada gözleri sanki kapanacak gibi oluyor. Ama içmiyor, öylece bakıyor sadece. Sonra ablam, evet yine o. Ben uzak kalmayı tercih ettim. Gitti yanına. Bu kaçtı öteye. Ablam peşine. Dedi, “ sende ordan git üstüne yakalayalım da zorla içirelim. Tam gidiyordum üstüne, kedi bahçenin örülü telinden bir delik buldu, pırr.. gitti komşu bahçeye.. bakakaldık ardından.
Pazar günleri dışarıda, doğada geçince iyi geçiyormuş. Artık seviyor muyum nedir pazarları..
Not: resimlerdeki, ilk resimdeki tek kuş, bizim babamızın tıpkısının aynısı. İkinicide ki kuşlarda, yavruları anımsatıyor. Kedicik de aynı.Ama yavru olanın. Diğerini boş geçin. Benzerlerini buldum hususi. :) Ama yakındır, yakında kendi çektiklerimi koyacağım sadece. Umarım..
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
-
Dükkana girdiğimde, şöyle etrafa bakınıp ne alacağımı düşünüyordum. Sonra ağlama sesini duydum. Herhalde annesi istediğini almıyor çocuğun d...
-
Haykırmak isteyip haykıramamak... Ateş gibi yanar zihnimde kelimeler. Acır... Acıtır yüreğime sıçrayan kıvılcımlar... Cılız bir ses duyul...
-
Selam. Merhaba. Güle güle. 😀😀😀 Bu repliği içinizde bilen vardır. Okullar açıldı. Ben kaçtım karşıki dağlara. Biri ikiye, diğeri bire baş...
Çok güzel anlatmışsınız :) Ben de kuş istiyorum ama bakamamaktan korkuyorum..:)
YanıtlaSilTavsiye isterseniz, bir tane ile yetinin. Yoksa böyle 4 tanesi ile uğraşmak, yemeğine suyuna yetişmek zor oluyor. :D Bizdeki yavru merakından oldu böyle.
SilTeşekkürler.
Kus yıkanır mı olur yav. :)) bizimkileri de bir yikayiverin eliniz degmisken
YanıtlaSilÖlür mü demek istediniz? :D Noktasız okuyorum, anlam biraz bozuluyor sanki. Ama bizimkileri de yıkayın demişsin, yoksa bıktınız mı? :D
SilOnlar kendileri de yıkanıyorlar ama hepsi yapmıyor. Hele babaları. Ama hazır tepesinden su gelince, en keyfini çıkaran o oldu. (:
Ölür demek istedim. iPadle yazınca çıkmadı noktalar. :)) Bıktım yıkayın. :)
Sil(: Birşey olmuyor ki ama. Ama çok isterseniz, kuşları evde salıyorsanız şayet, kapıyı yahut camı dalgınlıkla! açıverin. Bir bakmışsınız pırr.. diye uçup gitmişler. Tecrübe ile sabittir. Bundan önceler ne yazık ki böyle gittiler yuvadan. :)
SilDaha az vicdan duyuyor insan. Gerçi hiçbiri ben yüzünden gitmedi ama, duymuyorsun yani. Uçtu gitti diyorsun.
Çok güzel tavsiye veririm, Maaşaallah. :D
bahçede kuş yıkamak çok keyifli olmuştur.
YanıtlaSilsebzeler çiçekler de iyidir.
ne güzel işte başçe sefası.
:)
pazar gününüz önce sempatik başlamış sonra aksiyona dönüşmüş sonra duygusal bitmiiiiş.
:)
Evet, bahçe sefası iyi oluyor bu yaz günlerinde. Birde tenha olunca. :)
SilAynen, özetlersek cidden öyle oluyor. :D
Bizim de bahçemiz yok ama yeni evimizin evin yarısı kadar terasımsı bir balkonu var. Yeni yeni bi şeyler diktik, ferforjeleri sarmaşıkla sarmaya çalışacağız falan. Bigün miyavlamayı bile beceremeyen boynunda tasmasıyla bi kedi geldi çattı. Nasıl da tatlı. Sokak kedisi olsa bu kadar üzülemez insan. Ama bu sokağa düşmüş bi ev kedisi. Durum çok daha vahim yani. Süt veriyoruz içiyor, sosis, salam, peynir. Kaşar dışında bi şey yemiyor ama beyimiz. İyice dadandı sonraları. bi gün geldi üstü başı kirlenmiş epey, tasması da düşmüş ya da koparılmış. Miyavlamayı da öğrenmiş... Kediler suyu sevmez derler, harbi sevmiyorlarmış. Bi daha da görmedik :P
SilBizde kapının önüne hanımeli ektik. Maksadımız kapının üstünü sarsın. Girip çıkarken, mis gibi koksun. Bakalım, daha minicik. :)
SilSahibi bal kaymakla besliyormuş herhal, sonra iflas etmiş, buna birşey alamamış. Buda nankör, kuruekmeğe tamahkar olmamış, çekmiş gitmiş, o küçük aklıyla.
Ne güzelde yazdım senaryoyu. :D
Benim de kedilerle ilgili onlarca anım var. çok tatlı ama çok "hıyar"lar yaa.. :)
YanıtlaSil:)
SilAkşam yine yaşadık. Kuşların peşine düşen kedi geldi yine. Baya kalabalığız ama çekinmedi yaklaştı baya baya, yere dökülmüş ayranı yaladı. Sonra ablam içsin diye baya döktü ama kedi niye korktuysa, pırr.. gitti. :D
Resimdekinin aynısı bizde de vardı..
YanıtlaSilÖyle güzel konuşuyordu ki...
Oynama şıkıdım şıkıdım diyordu :))
Gayet net hem de..
Bi biz başaramadık galiba öyle konuşturmasını. Yalnız biri sanki canım diyordu, yahut bize öyle geliyordu. :) :)
SilÇift olurlarsa konuşmazlar ve dişi nadir konuşur.
SilAaa, bizim Tifa ve Maviş'in hiç yavruları olmadı. Onlardan önceki muhabbet kuşlarımızda da hiç yavru olmadı. Biz de sanıyoruz ki yumurtlamasınlar diye tüm muhabbet kuşlarına bir şeyler yapıp öyle satıyorlar O_o
YanıtlaSilNe güzel, uzun ve sağlıklı yaşasınlar :)
Amin.
SilYumurtlamıyorsa bi baktırın, belki dişi değildir. Yani bizimki, 3 seneyi geçti, her sene en az 4 tane yumurta çıkartıyor. Tabi hepsi heba oluyor. İşte erkek aldık yanına, boşa gitmesin diye. Sonucunda da iki tane yavru aldık.
Anladığım sizinki yumurtlamıyor bile. İlginç, yada bizim kuş ilginç. :D
Çünkü yumurtlaması ve onların üstünde, ayrı bir yerde yatması lazım. Yavru olması için.
Maalesef kuşlarımı daha evvel kedi yüzünden kaybetmiştik :/
SilAma gerçekten yumurta falan olmuyordu garip :) Belki de yuvayı falan beğenmemiş olabilirler ne bileyim. Yine muhabbet kuşu beslemek istiyorum bu kez daha iyi ilgilenirim psikologa bile götürürüm olmazsa :D
Hain kediler..
SilYuvayla bir ilgisi varsa, bizimki hakketen tuhaf o zaman. Zira şuan yuva yok kafeste, zaten normalde hiç yoktu, yine yumurtlamış. :D
Yumurtlarken çatlayacak hayvan.
Bir tane iyi oluyor. Vaktinde oldu mu, bakabiliyorsun. :)
Yıllar yıllar önce yengemin bizim muhabbet kuşlarını yıkadığı günü hatırladım. Akşam yıkadı, sabah kafes boştu. Kafese yaklaşınca gördük kuşlara temizlik yaramamış :D O gün bugündür istiyorum ama almıyorum kuş falan :D
YanıtlaSilOoo.. yazık. Ama bizimkiler yaşıyor ya. Cidden yaşıyorlar. :D Dördü birden ölse, katliam olurdu yaa..
Silİnş olmaz öyle bir şey :D
YanıtlaSilİnşaallah. Ölmesinler ama azalsınlar az. :D
Silbizim kuşumuz canavar gibiydi yıkayamazdık ama öteki kuşlarımızdan hatırlarım kendi kendilerine yıkandıklarını demek bizim haylaza da hortum lazımmış:)))
YanıtlaSilnot:-di li konuşmamın sebebi kaçmış olmasıdır.:))
Evet kimi çok seviyor, kimi sevmiyor. Kendi kendine yıkanmalarını izlemeyi seviyorum ben. :)
Sil:)
Muhabbet kuşu çok hassas bir canlıdır. Çok kolay hastalanırlar. Cereyanda kalmaması gerekir. Ben kuşuma mutfak musluğunu çok az açar kenara çeviririm o kendi kendine duş alır gibi koşa koşa altından geçer yıkanır yaz dahi olsa açık cama maruz bırakmam. Çok dikkatli olun lütfen
YanıtlaSilTeşekkürler. Birini kaybettik zaten. ):
SilCereyanda kalmamasına cidden dikkat ediyorum.