Gişedeki memur, sinirli bir şekilde
bana bakıyordu. Önemsemedim. Hâlâ nereye gideceğimi
bilemiyordum. Buraya kadar, bilet gişesine kadar gelmiştim.
Gidecektim. Ama neresi olduğunu hiç ama hiç bilmiyordum ki.
-Hanımefendi, sırada bekleyenler var.
Ya nereye gideceğinizi söyleyin ya da sıradakine yer verin.
Derin bir nefes aldım. Bu sessizliğim
adamı daha da delirtiyor gibiydi. Sonra duvardaki Türkiye
haritasına gözüm takıldı. Gözüme ilk takılan şehrin adını
söyledim. Adam başka bir şey sormadan
biletimi kesti ve önüme koydu. Parasını ödeyip ayrıldım.
Banklara oturup, biletime baktım.
Kalkış saati 15. deydi. Şu an saat 14.36. Güldüm. Tüm evren
gitmem için hazır gibiydi. Hadi oyalanma, vakit kaybetmeden git
gidebildiğin yere.
Gidiyordum. Neresi olduğu önemli
değildi. İçimde sadece gitmek vardı. Gitmek.
Yanımda ne bavul vardı ne de tek bir
eşya. Sadece çantam vardı.
Bineceğim otobüsü bulup yerime
oturdum. Otobüs boştu. Yanlış bir seçim mi yapmıştım acaba?
Sonra kendime güldüm. Seçim mi.. Sen zaten gitmeyi seçmiştin
kızım. Hani önemi yoktu gideceğin yerin...
Kalkış saati gelmişti ama şoför
ortada yoktu. O da biliyordu, tek yolcusu bendim. Yani acelesi yoktu.
Beni istediği kadar bekletebilirdi.
Beş dakika gecikme ile geldi. Yerine
oturmadan otobüse baktı, beni gördü.
-Kusura bakmayın. Biraz geç kaldım.
Bir şey demedim. O da sonra sessizce
bir şeyler mırıldandı. Kızmış olabilir. Ya da benim kızdığımı
düşündü.
Yola koyulduk. Şoför radyoyu açtı.
Otobüsün sessizliğinden memnundum. Radyoyu kapatmasını istemeyi
düşündüm. Ama vazgeçtim. Bugün konuşmamaya kararlıydım.
Çok mecbur olmadıkça. Hem konuşsam kim dinliyordu ki. Kimse
sesimi duymuyordu bile. Konuşup ciddiye alınmayınca sinir
olmaktansa hiç konuşmayıp karşımdakini sinir etmek daha iyiydi.
Tıpkı gişedeki adamı sinir ettiğim gibi. Halbuki ne suçu vardı.
Ya şoförün suçu ne idi. Beş dakika için benden özür dilemişti
ama ben cevap bile vermedim. Bazen sinir olduğum o insanlar gibi
davranıyordum.
Bir süre sonra radyoyu dinlediğimi
farkettim. Dj, o çok konuşanlardandı. Yani O'nu şarkı dinlemek
için değil, muhabbetini dinlemek için dinlemeliydin. Zira zaten
çok şarkı çalmıyordu. Sadece konuşuyordu. Bende kendimi onu
dinlerken buldum.
Kaçma diyordu. Kaçarsan yakalanırsın.
Ama gitmeyi seçersen şayet, özgür olursun.
Beynime ok gibi saplandı bu söz.
Ben kaçıyor muydum? Yoksa gidiyor
muydum? Gitmeyi seçmiştim ama sanki gitmek değildi bu. Zira
kendimi şu an hiç özgür hissetmiyordum.
Yola baktım. Akıp gidiyordu. Beni de
götürüyordu ama ben gidiyor muydum, yoksa kaçmama yardım mı
ediyordu...
-Şoför bey, müsait bir de inebilir
miyim?
-.. ... ! ? Peki.
İşte yakalanmıştım kaçarken...
eee sonra ne oldu?
YanıtlaSilnereye gittin?
ay bilet patladı yani elinde öyle mi?
:) :)
Silsonrası size kalmış.
Çünkü bu bir hikaye...
olsun yaa o zaman şöyle devam edelim..
SilOtobüsten inen genc kaldırımda beklemeye başladı. Arkasında boynuzlu bir geyik olduğunu farketmesi çok olmamıştı. Geyiğin üstüne atladığı gibi indiği otobüsün gideceği istikamete yol aldı. Arkadan gelen başka bi geyikte onu sırtına aldı veee...
ay devam edemicem :D
Eee kaldın mı yollarda :D
YanıtlaSil:)
SilBen yolda kalmam, bırakırım. Tıpkı bu hikayede olduğu gibi. Yani sadece hikayelerde..
Hayattaki seçimlerimiz gitmek mi yoksa kaçmak mı tarafında oldu bunu kendimize sormamız lazım bu sorunun cevabı sadece bizde sanırım
YanıtlaSilEvet. Gidiyoruz sanarken aslında kaçıyoruz belki de..
SilKaçmaktansa kalmak iyidir ya :)
YanıtlaSilBunu dediğime bakma bende kaçanlardanım :)
Haklısın. :)
SilBen hep içimde kaçarım. Fiili kaçışlarım yoktur. Yani ciddi bir kaçış fiili. :)
Gitmek Gelir İçimden
YanıtlaSilGitmek gelir içimden
Gitmek uzaklara
Çekip alır bir deli rüzgar
Tutar kara
Kumda kayar ayaklarım
Yüreğim soluk soluğa
Martılar can atar
Ben ekmek atarım onlara
Gemiler bensiz gider
Hayali uzak limanlar
Avucumda tütün sarısı
Birde yaşanmamış zamanlar
Kumda kayar ayaklarım
Yüreğim soluk soluğa
Martılar can atar
Ben ekmek atarım onlara/Yaşar KURT
Güzelmiş. :)
SilGemiler bensiz gider, hayali limanlara..
Kafanı da yanında götürdüğün süreceeeeee, ha gitmişsin ha kalmışsın:-)
YanıtlaSilDeğil mi.. tam manasıyla gitmenin adının karşılığı kafa rahatlığı ile gitmek oluyor galiba. :)
Silkaçmadın ki işteee :)
YanıtlaSilbak biliyon mu böle bişi yaptım. otogara gittim bayram tatilinde, baktım baktım nereye gideyim, bindim, kastamonuya gittim, ilk defa görmüş oldum işte :)
Ama bu hikaye. Ben yaşamadım ki.
Sil