Bugün çok sevinçliyim. Artık bende
ÇTK'nın bir üyesi olmuştum. Topladığım çubukların sayısının
fazla oluşu, komiteye girmeme en büyük etken olmuştu.
Beni komiteye öneren arkadaşımla,
komitenin toplantı salonuna gittik. Duvarda, renkli kalemlerle yazılmış tabelaları hemen göze çarpıyordu.
Bugün olağan çubuk eşleştirme
günüydü. Çok şanslıydım. Şansım devam ederse, kurada da ben
çıkabilirim.
Herkes çubuklarını masaya koymuştu
bile. Bende elimdeki kutuyu masaya koydum. Herkesle göz göze
geldim. Hepsi kutunun içinden kaç çubuk çıkacağını merakla
bekliyordu.
Sırıttım. Ve kutumun kapağını
açıp içindekileri masaya boşalttım. Onlarca çubuk masaya
döküldü. Herkesin ağzı açık kalmıştı. Kimse bu kadar çubuk
beklemiyordu. Hepsini şaşırtmıştım. Gururluydum.
Komitenin başkanı:
-Bunların hepsini sen mi yedin?
-Evet.
Bunu söylerken acayip gururluydum.
Herkes hayran hayran bana bakıyordu. Ne güzel bir duyguydu bu.
-Tamam arkadaşlar. Bu kadar gösteri
yeter. Hadi işe koyulalım.
Başkanın bu sözü ile komitenin
görevli üyeleri çubukları ayırmaya başladı. Ben ve diğerleri
masanın diğer köşesine toplanıp onları izlemeye koyulduk.
Heyecanla bekliyorduk. Bakalım eşleştirme sonunda kaç dondurma
alabilecektik. Benim getirdiğim çubuklarda her harften vardı.
İstesem gider tek başıma alırdım ama hepsini komite için
biriktirmiştim.
Eşleştirme işi uzun sürüyordu. Üç ayrı harfi tek tek ayırıyorlardı. Sonra onlardan, bedava
dondurma alabilmemiz için istenen şifreyi oluşturuyorlardı.
Beklemek heyecanlıydı. Ve sonunda
işlem bitti. Hepimiz kaç adet dondurma çıktığını merak
ediyorduk. Komite başkanı ve görevliler gülüyordu.
-Bugünün hasılatı tam 6 dondurma.
Hepinizi tebrik ediyorum arkadaşlar.
Alkışlar, sarılmalar. Tam curcuna
havasına girdik. Çünkü bu rekordu. Başkan yine o otoriter sesi ile bizleri
sakinleştirdi. Şimdi sıra kuradaydı. Bakalım kimler bedava
dondurma kazanacaktı.
Başkan beni yanına çağırdı.
-Arkadaşlar, Birey, o çubukları
getirmeseydi bugün bu kadar bedava dondurma yiyemeyecektik. Bu
yüzden bir bedava hakkını kurasız ona vermek istiyorum. Onaylıyor
musunuz?
Kimse itiraz etmedi. Ben de teşekkür
ettim.
Başkan:
-Bu başarını hep bekliyoruz. Ama bu
hak tek seferlik ona göre.
-Tamam başkanım. Elimden geleni
yapacağım. Sağolun.
Çubuklarımı aldım. Beni komiteyle
tanıştıran arkadaşımın yanına gittim. Ona da kuradan dondurma
çıkmıştı. Çubuklarımızı tokalaştırdık. Sonra birlikte
bakkala doğru yol aldık. Çok mutluydum. Çok güzel arkadaşlar
kazanmıştım.
A ha ha, canım domdurma çekti şimdi. Gerçi ben çubuklulardan yiyemem, ıyk, hele tahta çubukları düşündükçe dişlerim , ay ay ay, cümlenin sonunu getiremiycem.. Neyse külah iyidir külah. Oh bitti.. Masumca başladığım yorum yazımı kendime bir işkenceye dönüştürdüm ya, kutluyorum beni:-)
YanıtlaSilBu arada elli hatayla yazıp hepsini düzeltip dondurmayı yine domdurma halinde düzeltmişim ya, beni tahta çubuklar bu hale getirdi:-)
YanıtlaSilÇocuklar seviyor. Gerçi onları da şimdilerde pek kesmiyor aslında. Kornet, disk çeşitleri var.
SilÇubukla ilgili sorunu anladım sanırım. :)
Size en iyisi kapta olan olabilir. :)
Ne mutlu sana :)
YanıtlaSilNe mutlu O'na..
SilZira bu bir hikaye. :)
Cok onemli isleri olan cocuklar :) Gunun super kahramani Birey :)
YanıtlaSilNasil da guzel oynardik kucukken... Nasil da birbirimize guvenirdik. Artniyetsiz, cikarsizca biriktirdigi cubuklari komiteye getiren Birey gibi...
Cok anlamli, harika bir yazi olmus bu :)
Teşekkürler. :)
SilKüçükken dünya çok farklıydı. Güzeldi yani..
Biz küçükken cubuklu dondurma bile yoktu. Yaslanmisiz desene.
YanıtlaSil:)
SilŞöyle küçüklüğümü düşündüm de bende hatırlamıyorum. Cidden, yok muydu ya..
E bende genç sayılmam. :)
Benim çocukluğumda dondurma yemenin özel bir yeri vardı.....
YanıtlaSilHer zaman, her istediğinde yiyemediğimizden değil mi...
SilBenim için öyleydi de. :)
ben hep toplardım küçükken.
YanıtlaSilev falan yapardım onlardan. :)
magnumların bedavası da vardı :)
bazen çeklişle araba mı ne veriyolardı
magnumun çubuklarından da güzel trafik lambası ve araba lastiği oluyodu :=))
Bu sene yok galiba çekiliş falan.. :)
Sil