Sonunda Kuzey'i ölmeden mezarada koydu adam. Ama ölmesini istemeden. İstemiyor, isteseydi Ali'ye bilet yollamazdı. Hiç yani, zaten de Kuzey ölmeyecek. Ayy ölecek mi tiriplerine hiç girmiyorum bile.
Simay'a onca paralar harcayanın Ferhat olduğunu bu yazımda, daha evvelinden belirtmiştim. O kira bedelinin 42bin olması bile buna olan inancımı arttırmıştı. Ki zaten başka kim yapar böylesi oyunları.
Ve Simay. Şimdi bin pişman hallerde ama çok sürmez, keyfini sürmeye başlaması. Bu lükse alışması. Zavallı babacığı da gitti kızı yüzünden.
Cenaze günü Ferhat'ın bir yanında Simay, bir yanında Simay'ın annesi vardı. Ya merak ettim bu adam “kim” sıfatıyla girdi aralarına. Kızın amcası bile adama minnet duyar gibiydi. Gerçi Kuzey'lere gelen telefona bakarsak, duyduklarına inanmamışlar.
Hele birde Güney'e atılan o mesajlar. Adam sanırım sadece, şu artık sır olmaktanda çıkan hapishane olayını bilmiyor. Ama yakında Simay öter yani.
Ve tabiki uyuz, kıl, sinir ve dahası çok şey olduğum Zeynep var. Cemre'nin evine Kuzey geldiğinde önüne dizildiler. “baba bize ne getirdin” edalarında, şımarık kızlar misali. Ama benim gözüme bakan Zeynep tabi. Cemre'yi seviyorum ben. Ahh bir bilse, anlasa Kuzey'in halini. Salak Kuzey'de o salak Zeynep'i kullanıyor. Allah'ın zillisi.
Bilmiyorum bu kaçıncı, bu dizi hakkında yazdığım yazı. Daha da devamı gelir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder