26 Mart 2012

Yalnızlık Sorunsalı

Yalnızlık kimine göre, dünyanın en güzel hediyesidir. Sever yalnızlığı. Aşıktır hatta.. Belki de en sevdiği alışkanlığıdır.

Yalnızlığı sevmeyenin cümlesidir aslında, alışkanlık. Alışmışım der, sese, etrafında dolaşan insanlara...

Ama yalnızlık, alışkanlıktır.

Zamanla işler içine... Bazen o yalnızlığın yok olacağını farkedersin. Dehşete kapılırsın. Ve ardından açtığın tüm kapıları da kaparsın.
Yalnızlık mahsenine girmek yasaktır.

O yasağı delersen şayet, çekmeye mahkumsundur çilesini. O çile ki, etlerini liğme liğme eder... Yüreğini delik deşik... Saçını yolar... Kan kusarsın.

Böylesi zordur işte, yalnızlığı paylaşmak kimine göre...

Kimi de yalnızlık der, bunca çektiğinin adına. Yalnızlıktır katil, odur kan kusturan... Verem eden insanı.

Hangi sıfatı hakeder ki şimdi yalnızlık... Melek... Mi ?... Şeytan... Mı? ...
Doğrunun hangi tarafındadır ki yalnızlık... Artı ... Mı? ... Eksi ... Mi? ...

Yalnızlığı seven sever de, sevmeyen niye sevmez..

Yalnızlığı sevmeyen sevmez de, seven niye sever...

Sen cevap ver...
Yalnızlık su mu, ateşin ortasında. Ateş mi, buzların arasında...

4 yorum:

  1. Yalnızlık iyidir sınırını bilirsen diyelim o zaman. :))

    YanıtlaSil
  2. Ne suyunda boğalmak, nede ateşinde yanmak gereksiz.
    Çözüm; sınırlarda yaşam..
    Böyle deyince çirkin geliyor kulağa. Ama sınırların olması, insanı çoğu zaman rahatlatıyor cidden.

    YanıtlaSil
  3. Bloğunuzda birden çok güzel paylaşımlar var.Bu paylaşımlarınız için teşekkür eder ve Galvaniz çöp konteyner olarak başarılarınızın devamını dileriz.

    YanıtlaSil