24 Nisan 2013

Bir Kahvenin Kırk Yıllık Hatrına mı Bunlar?

Bizim burada bir kitapçı var. İkinci el kitap satıyor ama. Her türlüsü var. Belediyeden, vatandaştan, ordan burdan topluyormuş kitapları. Çok ucuz fiyata da satıyor.
Adam tip biri. Karısı desen, ondan tip. Ya da bana göre öyleler. Bilmiyorum, ikisine de içim hiç ısınmadı, bir onu biliyorum.
Dükkanları küçük bir yer. Bizim patron da, gel demiş, çayını kahveni bizden al. İlk günler adam geliyordu. Hatta işimi bile bırakıp, ben hazırlıyordum çayı kahveyi. Sonra adam kendisi almaya başladı. Ben işim var dedim. Birde kapı kapalı ya, mutfağa girmeden, gelen benim, demek için kapıyı açar, selam verirdi adam. Sonra karısı gelmeye başladı. Ama direk mutfağa giriyor kadın. Bizde her seferinde, görmediysek eğer, kim girdi ki içeri diye merak ve telaş oluyoruz. Bir keresinde, geldiğinizde haber verin dedim. Tamam dedi, sonra bir iki kere haber verdi ama sonra yine bıraktı.
Ha, bir keresinde, adam gelmişti çay almaya. Çay, rafta iki paket üstüste duruyordu. Üstteki bitti, ben alttaki dolu sanıyorum. Meğer o da boşmuş. Adama çay bitmiş demiştim. O da gitmiş, patrona yetiştirmiş, çay bitmiş diye. Öyle tuhafıma gitti ki. Patron da, ben çayın bittiğini milletten mi öğreneceğim uyuşuk, dedi. Ne desem bilemedim. Adam çay olmadığını nasıl dedi acaba? Hala o konuyu merak ederim doğrusu.
Şimdilerde de yeni huy edindiler. Bayadır çay kahve almaya gelmiyorlardı. Dün kadın geldi, pat diye mutfağa girmesi ile çıkması bir oldu. Ben ne olduğunu anlamaya çalışırken, mutfaktaki hazır paket kahvelere bir düzen verdim. Biri ellerse anlayacağım. Ki bugün geldi, yine girip çıktığı bir oldu. Baktım, hazırlardan almış gitmiş. Üstelik dükkanlarından da gelmiyordu. Elinde cüzdanı vardı. Yani artık anladığım üzere, sıcak suları var. Hatta şekerleri de var. Ama içecekleri yok. Geliyor onu da bizden alıyorlar. Ki hatta bir keresinde kadın, kocası için kahve içmez demişti. Yani kadın kendi için, sıkılmadan, gocunmadan yol üstünden geçerken kahvemi de alıp gideyim diyebiliyor. Kendine yani. Bize bir şey dediği yok, sağolsun.
Ve bu bana acayip tuhaf geliyor. Tamam eskiden, herşeyini, bardağı hariç, buradan temin eder, giderlerdi. Anlaşılır bir şey. Ama şimdi, sadece hazır paket kahveyi alıp gitmek ne demek ya. Resmen iyi niyet sömürgesi bu bence. Bence anlaşılmaz bir durum. Adlandıramıyorum.
Sizce çok mu fesatım ya da pintiyim ben.
Kaybolan kaşıklarında onlarda olduğunu düşünüyorum. Mutfağa giren ve çıkan diğer kişiler onlar çünkü. Aldılar ama geri getirmeyi unuttular. Bu kadar da duyarsızlık örneği sergilediklerini düşünüyorum. Kaşıkları da sormayı düşünüyorum ama yanlış anlamalarından korkuyorum.
Sanki kaşık fabrikamız var bizim. Sanki kahve dükkanıyız. İşte son lafım da budur.

10 yorum:

  1. "Mutfakta biri mi var" sloganıyla "Lipton" çay reklamını hatırlattınız bize. İlginç bir yazıydı.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. :) Mevzu bahis olan zatlar ilginç demek ki, ondan. :) :)

      Sil
  2. Yorum yok. Zira yorum yazarsam biraz ağır yazacağım. Duygularımı ifade edebildim umarım. :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. :D
      Tamam anlaşıldı. Anladım ben. Yalnız olmadığımı anladım. :)

      Sil
  3. Nerde yaşıyor bu insanlar!!!!
    Hiç sevmem bu tarzı.
    Olayın pinti olmakla hele hiç alakası yok. Saygı nerde?
    Senin patron da tuhaf adammış. Tamam yardımcı olunur da bu kadarına bir anlam veremedim:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. :) Dün sadece kahveyi alıp gittiğinden kesin emin olunca, patrona söylesem mi söylemesem mi diye düşündüm. ama söyledim. Tuhaf karşıladığımı da ima ederek. Güldü, birşey demedi. O da zaten kadının pat diye girip çıkmasından rahatsız ama birşey demiyor. Sanırım kırmaktan çekiniyor. Birde ilk evvela adamla muhabbet kurmuşlardı bu mevzuda. O geliyordu ya, ondan herhal diye düşünüyorum. Ama diğer açık kahveyi ve süt tozunu sakla dedi. Bence hazır kahveleri kaldırmamız lazımdı. :D

      Sil
  4. yuh onlara.
    biz türkler sınır bilmeyiz yaaa.
    ayıp tabii ki.
    :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. :) Ben mi tuhaf karşılıyorum acaba diyordum. Onlar tuhafmış.
      :)

      Sil
  5. Blogunun yorum kısmı epey bir kapalıydı.
    Kaç kere baktım..
    Açtığın iyi olmuş hayalperest ;)
    Teman da çok dinlendirici...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet, çok fazla dayanmadım yorumsuzluğa. :)
      Teşekkürler. Eksik olmayın.

      Sil