8 Nisan 2013

İç Döküş. Blog Üzerine..

Blogumu, yorumlara 3. yaşının ilk gününde açacağım. Aaa.. kapalı mıydı? Diye şaşıranların ağzına ağzına vururum hee.. Aldanmayın canım böyle dediğime, şiddete şiddetle karşıyım ben. (Artık hangisine inanmak istersen, ona inan sen.) 
Bir de o gün, blogumun tasarımını değiştirmek istiyorum. Bakalım, fırsat ve beğenim hangi yönde ve nasıl olur, Allah bilir.
 
Hani insan bazen aldığı kararlardan pişmanlık duyar. Şuan itiraf etmeliyim ki, yorum kapama mevzusu, bazen pişmanlık duymama neden oluyor. Sanki blogumun trafiği düştü. Öyle hissediyorum. Tamam önceden de yorum bombardımanı olmuyordu ya da trafiğim tavanlarda değildi ama sanki azaldı ya.. ya da bana öyle geliyor. Kendimi kandırıyorum. Her iki durumda da.
 
Trafik demişken, değişik kelimelerle gelenler var bloguma.
 
Mesela; aye aye. Buna geçenlerde bakmıştım. Bir maymun türü idi galiba. Blogum bu konuda nasıl çekici duruma geldi anlamadım. Ama baya gelen oluyor.
 
Bir de şimdi dikkatimi çeken kelime şu: erkeği ilk randevuya ekmek.
Herhalde erkeği ilk randevuda ekmek nasıl olur, diye aratıyordu. Ben söyleyeyim, ikinci randevu hayal olur. O kadar yani. Bunu araştırmanın manası yok arkadaşım. Sen ilk randevuda değil ikinci de ek. Tamam mı? Belki devam etme olasığı olur.
 
Son olarak şu arama kelimesini paylaşmak isterim. Yorumsuz.
adinin yanina soyadimi yazmadim.”